måndag 8 oktober 2012

Bir Süryaninin askerlik anıları: Gabro: ’Hain’ kutsal görev emrinde



Askerlik yapanlar, kökeni Kürt ya da gayri müslim olanlar için sanırım yukarıdaki kitabın başlığı bir çok şeyler anlatmaya yetiyor.

’Peygamber Ocağı’ olarak adlandırılan askeri kışlalar, ve ’kutsal görev’ denilen askerlik görevine başlayan türklerin dışındaki kültürlerin, çoğu zaman şiddetle karşı karşıya kaldığı, ana, baba ve kendisine yönelik küfürlerle küçük düşürüldüğü konusu yeni değildir.

Askerlik yapanlar bilir. Biz Kürtler askerlikte etniki anlamda şiddet ve hakkaret ve dayakla karşı karşıya kalıyoruz. Fakat ’Gabro’ kıtabında da açık görüleceği gibi, Asuri Süryaniler hem etniki hem de inancından dolayı baskı altına alınmakta. Zaten belirli bir süre gözetim altında tutuluyor bu insanlar. Ayırımcılık, rütbe ve görev dağılımı esnasında açıkça uygulanmaktadır.

Bir de alnımıza yapıştırılmış ’hain’lik mertebesi var. Hem insanları hain göreceksiniz hem de askerliğe alacaksınız. Tüm bunlar üstüste konulduğunda, daha ilk haftalarda ’peygaber Ocağı'yla alakası olmadığı görülecektir. Hele hele ’Gabro’ gibi gönlü Mesih sevgisi ile dolu ve saf olanların bu peygamber ocağındakı uygulamaları anlamasına imkan yok.

Kayseri de başlayıp Agirî ye (Ağrı) kadar devam eden askerliği boyunca, bir ‘hain’in en küçük insani yaklaşımları sevgi ve saygıyla cevap verdiğine şahit olacaksınız. ‘Peygamber ocağı’nı sıkça tekrarlayıp, bunun tersini yapan ve kendini ev sahibi sanan, kutsal bir dinin temsilcileri gören bazı er ve komutanların vazife esnasında kendi değerlerini nasılda ayaklar altına aldıkları görülecektir. Bir imam’ın, komutanlığı, ve o’nun cami inşa etme girişimleri, diğer yandan devlet malını talan etmesi ve rakı sofrasında keyif sürmesine şahit olacaksınız.

‘Gabro’ adlı roman bir Asuri Süryani aydını, Fehmi Bargello tarafından kaleme alınmış bir eser. Türkiye’de demokrasinin gelişimi ve açılım sürecinin tartışıldığı şu döneme yarar sağlayacağı muhakkak. Askeri kışlalarda etniki anlamda Türk olmayanlara uygulananların biliniyor olmasına rağmen fazla yazılmaması büyük bir eksiklikti. Süryaniler açısından bir ilk olan bu çalışma, bu konuya insani anlamda bir eleştirisel göz ile yaklaşımı, çok olumlu bir adım olarak görmek, değerlendirmek gerekir. Suçlu aramıyor. İnsan olmamızı hatırlatıyor. Eleştirmiyor, toleransın anlamını öne çıkartıyor.

Kıtabın mizahi yanı ise eseri daha değerli kılıyor. Gabro’yu sünnet etmek için ikna etmeye çalışan söz konusu imam-komutanın baskısını okurken hem düşünecek hem de gülmekten kırılacaksınız. Türkçesi kıt olan, belki de hayatında deniz görmeyen, ‘ton’ balığını çeşidini tanımayan Gabro’ya verilen bir ‘ton’ balığı konservesi alma emrini, nasıl bir ton balık (1000 kg) olarak algıladığına şahit olacaksınız. Müzik aletini tanımamasına rağmen, kendini biliyormuş gösteren ve hayatı boyunca görmediği kilolarca ağırlıktaki müzik aletinin Gabro’nun başına bela olması, bu aleten kurtulmak ve yer değiştirmek için kendini hasta olarak gösterme maceralarını okuyucuya keyifli dakikalar yaşayacaksınız.

Bu arada askerlik boyunca kültürel anlamda hayli bilgili olan saygın komutanlardan da behsediyor, Gabro. Kürtlerle olan dostluğa parmak basıyor. Ve iyi insanlara karşı olan güvenini göstermek istiyor, onların güzel yanlarını daha da olumlu yöne çekmesi kitabın bir başka ilgi çekici yanı.

Gabro’nun yanında olan bir başka Süryani’nın kendini gizlemesi ve kimliğinin açığa çıkmaması yaptıkları yanında Gabro’nun ısrarla kimliğine sahip çıkması ve bu konuda soran arkadaşlarına bilgi vermesi de kitaba bir başka özellik, değer veriyor.

Gabro kitabı Isveç’te baskıdan çıktı ve hayli ilgi gördü. Roman denemesi türünde olan bu çalışma isveçce kaleme alınmış. Çok akıcı bir üslup ile yazılmış, kıtabı eline alan kişi bitirmeden bir köşeye bırakacağını sanmıyorum. Böylesi değerli bir eserin okunması lazım. Kitap tanıdıklar aracılığıyla bazı Süryani kültür derneklerinden temin edilebilinir.

Inga kommentarer:

Skicka en kommentar

Obs! Endast bloggmedlemmar kan kommentera.

Hacı Şero efendi nasıl hamile kaldı

Biliyorum, sinirlenecek, ”erkekler hamile mi olur mu?”, diye soracak ve bana kızacaksınız. Haklısınız efendim. Sizin yerinizde olsam, bend...